20 Ekim 2013 Pazar

HİSSİZLİK



Herkese Merhaba.İlk blogum olduğu için biraz heyecan var doğru.Neyse uzatmadan hemde sizi sıkmadan hemen konuya gireceğim.

Son 2-3 aydır garip bir süreçten geçtim..Duygularım tamamen körelmiş ve tamamen mantığımla yaşıyormuş gibiydim.Mesela bir olay oluyor içimden diyorum ki 'Acaba burada şaşırmalı mıydım ? Burda gülüyor muyduk ? diyorum ve gülüyorum.Gülerken rol yapıyorum.Hatta son 2-3 aydır tamamen rol yapıyorum.Ben eskiden çok duygusal olan,biraz sosyal fobisi olan ve kendi dünyasında basit olayları bile trajediye dönüştüren birisiydim.Biranda böyle çevreye karşı bu kadar duyarsız olmam ne kadar ironik değil mi ? İnsanlar bu durumumun boşluktan olduğunu,gerçek bir kız arkadaşım olmadığıma ve üniversiteyi kazanamama bağladılar.Bu durumumun bu kadar basite indirgenmesinden rahatsız oldum.Şuan en güzel kızıda elde etsem,en kral üniversiteyide kazansam bir duygu hissetmeyecekmişim gibi geliyordu.Duygudan kastım gerçek anlamda hissedebilmek.

Bu hissizlik sorunumla ilgili bir sürü insanla muhabbete girip bu sorunuma çözüm aradım.Aslında insanlara sorduğum soruların cevabını merak etmiyordum.Acaba kaçırdığım bir nokta var mı diye soruyordum.
Kendime devamlı hastalık aradım.Acaba benim sorunum ne ? dedim.Duygusuzluk var apati olabilir dedim.Depresyon dedim ama depresyonda en azından insan üzgün halde oluyor değil mi ? O da yok.
Kendimi devamlı birşeye inandırmak isteğindeydim.Şu durumum hastalık hastası olarakta yorumlanabilir ve bu yorumada saygı duyarım.Bu dönemimde insanlarla girdiğim muhabbetlerde bir kişinin lafı aklıma kazınmıştı resmen.'Düşünceyle duygu aranmaz'.Gerçekten doğru olan bu.Fakat sorunda hayata dair herşeyi idrak edebilmeye rağmen hayatı yaşayamamak değil miydi ?

Benim gibi mantıklı bir insan prozac gibi mucizevi bir ilaca inanmayı çözüm olarak gördü.Sonra bunun 'plasebo' gibi karizma bir ada sahip psikolojik etki olduğunu anladım.2.hafta attım ilacı.

.İnsanlarla bu muhabbetlere girince bana 'çok derin düşünüyorsun,çok zekisin' diyorlardı.'Kurduğun cümleler senin yaşındakilerin kurabileceği tarzda değil' diyorlardı.'Sen çok kitap okumuşsundur kesin 'diyorlardı.Ben hayatımda kitap okumamış adamımdır.Bir ara Game Of Thrones Romanından başlıyım dedim üşengeçlikten okumadım bile.

Tabi zeki bir insan normalde hayattan keyif almayı becerebilir değil mi ? Şu geçirdiğim dönemde sadece zekanın yetmeyeceğini anladım.Önemli olan zekayı doğru kullanabilmek.Potansiyel durup dururken göstermez kendini onu kullanman gerekir.Zekanın ne olduğu konusu hakkında sanırım başka bir blog yazmam gerekicek.

Şimdiki zaman dönüyorum.Şimdi gerçekten hissediyorum ve hayattan keyif alıyorum.Bu sorundan mensup olan insanlar tekrardan nasıl düzeldiğimi merak ediyordur.Çünkü kendimi irdelemeyi bıraktım.İcraata geçtim.
O kadar çok insanla muhabbet ettim ki kendi potansiyelimin farkına vardım.Sizce gerçekten bir insan hissiz bir durumda olabilir mi ? Yoksa yaşadığımız acıları bir daha yaşamak istemediğimiz için bu hissizlik kimliğine mi bürünüyoruz ? Kendimi neye inandırırsak o olmuyor muyuz hayatta ?

13 yorum:

  1. başak burcu = hissizlik. .) ama bizi YAKINDAN ilgilendirmeyen olaylara...bizi ilgilendirmesi için mantıklı sebepler ararız bu yoksa his yoktur...

    YanıtlaSil
  2. yazını okurken her cumlende, hatta her kelimende kendimi buldum. Fakat nasıl oldu da kendini toplayabildin yalvarırım baska bir yazında bundan bahset.

    YanıtlaSil
  3. yağmur yıldız13 Nisan 2015 13:47

    Ben yaşça sizden küçüğüm fakat zeka yaşım nornalden daha büyük. Yazımdaki üslupte çok kitap okuduğumdan değilde doğuştan böyle. Çoğu kişinin aksine duygularımı kontrol halinde tutar düşüncrlerimle yaşarım.bende hissizliği yaşadım. Ne brni havalara uçurucak bir haber mutlu eder ne de depresyona sokucak bi habrier üzer olmuştu. Arkadaşlarım ve beni zayıf görmemeleri için oynafığım oyunlar beni bu haldrn çıkarttı. Sizin yazınızı okuyunca bildiğim leylerin farkına varabildim. İncilmekten hep korkar ve kaçarım. İlk defa kaçmafığımda ise incindim. Yaptığım roller ve hissettiğim acı birbirini götürmüş nötr kalmıştım.ne tam olarak üzüleniliyo be de tam olarak rol yapabiliyordum. Gerçekten bu konuda en azından bana ilham verici yazmışsınız.teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. yağmur yıldız13 Nisan 2015 13:49

    Sizce duygu ve his aynı şey mi? Bununla ilgili bir tezim var fakat sizin yorumlarınızı merak ediyorum.

    YanıtlaSil
  5. Şuanda bende o dönemden geçiyorum veya geçemiyorum. Çünkü hiç geçecekmiş gibi durmuyor. Hiçbir şey hissedemiyorum. Hissizliğin başladığı zamanlar, eski halimi taklit etmeye çalışıyordum ama başaramıyordum. Sonradan hissizlik her şeyi kapladı. Bir virüs gibi yayıldı her şeye. Bir nevi beni yendi. Sosyal fobili biri olmama rağmen bu döneme girdiğimden beri bu fobiyi yenmiş gibiyim. Çünkü hiçbir şeyin anlamı yok artık senin için. Her şey tekdüze. Depresyon bile bu durumdan iyidir. Çünkü onda yoğun bi şekilde üzgünlük hissediyorsun(!). Bu hissizlikten nasıl kurtulurum bilmiyorum. Sizin bu durumu atlatmanızı görünce bende umutlanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşim naptin yenebildin mi bu durumu? :S

      Sil
    2. Maalesef o bunu yenemedi..intihar etti cok uzgunum😕

      Sil
    3. Jesse Pinkman, hayır kardeşim gün geçtikçe daha da batıyorsun, daha da kötüye gidiyor. Sanırım iyileşme süreci olmayacak gibi. Bu yazıyı yazdığım gün hissizliğin başlarındaydım ve çok az hissediyordum ama şimdi hiç bir şey yok, sanki uzayın boşluğunda dolanıyormuşum gibi. O günden bu yana özgüvenim de gittikçe düşüyor, günden güne beni oluşturan her şey, her kale düşüyor, odaklanamıyorum ve bu dönemde obsesif kompulsif bozukluk geliştirdim. Gerçekten artık yaşamak istemiyorum. Bu yaşadığım hissizlik travma sonrası stres bozukluğu semptomu da olabilir. Bu lanet şeyin geçeceği yoksa gerçekten intihar etmek en iyi seçenek olur. Burdan çok rica ediyorum, bu laneti atlatan, iyileşme sürecine girebilen veya bu dönemde özgüven kazanabilen insanlar varsa lütfen bizlere de nasıl atlattığınızı burdan anlatın. Zamanla düzelebilecek bir şeyse zamanım var. Yeter ki düzelsin. Bütün duyguları ölmeden önce hissetmek, yaşamak istiyorum. O yoğun hisler yeniden beni sarsın istiyorum.

      Sil
    4. Şu an ne durumdasın kardeşim? İyileştiysen seninle konuşmak isterim bunu.

      Sil
  6. Berko seni seviyorum ..şimdi seni daha iyi anlıyorum.Berki kaybettik..3.3.2016 mekanın cennet olsun

    YanıtlaSil
  7. Herşey Berbatt..

    YanıtlaSil
  8. Tam olarak benim durumumda olan birini görünce biraz umutlanmıştım, o da intihar etmiş. Benim sonum da bu mu olacak acaba?

    YanıtlaSil
  9. Bir umut okuduklarında birebir yerime koymuştum kendimi aynı cümleler ve aynı yaşantılar ''anladığım anlaşıldığım birini kaybettim sanırım daha tanımadan...'' mekanın cennet olsun...08.04.2021 <3 Bazen kurtarıcılar veda eder bize. Haklısın inandığımız hayatı yaşıyoruz..

    YanıtlaSil